Bananarama - Venus (1986)

O konu tartışmalıdır: Boyu mu önemli yoksa işlevi mi?
Kimisi öyle der, kimisi böyle...
(Kadınların kafası hep karışıktır, ne istediklerini bilmezler zaten)

Olayın öteki tarafı basittir oysa..
Bir erkeğin bir kadından beklediği en birinci şey GÜZELLİKTİR.
Diğer herşey bundan sonra gelir.

Radyo dinliyordum: Bananarama, VENUS adlı şarkıyı söylüyordu.
Kadın güzelliğinin mitolojik sembolü: Venüs!

İşte o zaman düşündüm bunları.

O konu tartışmalıdır: Boyu mu önemli yoksa işlevi mi?
Kimisi öyle der, kimisi böyle...
(Kadınların kafası hep karışıktır, ne istediklerini bilmezler zaten)

Olayın öteki tarafı basittir oysa..
Bir erkeğin bir kadından beklediği en birinci şey GÜZELLİKTİR.
Diğer herşey bundan sonra gelir.

(Amerika'yı sevmemin bir nedeni de budur:
Sokaklarında dolaşırken kendinizi güzel görünümlü ve ince hissedebilirsiniz)

Duruşu, görünüşü, konuşması ve etrafa yaydığı enerji (hiç olmazsa bunlardan en az biri) itibarıyla bir kadın güzel değilse, ipini çekin gitsin.

İç güzelliği falan festekiz deyip de konuyu boğuntuya getirecek değilim. Ben burada harbi konuşuyorum. Şu an sizinle yüzyüze bakıyor olsaydık diplomatça ve nazik bir üslup kullanırdım herhalde. Ama INTERNET ortamında buna gerek yok.

Doğa kendisine cömert davranmadığı için güzel olmayan kadınlar, hiç olmazsa tatlı dilli ve alçakgönüllü oldukları ölçüde BİR DERECEYE KADAR makbul sayılabilirler. Ama bundan daha ötesini ummak, insan zekası ve estetiğine hakaret olur!

Erkeğin içinde güzellik duygusu uyandırmayan bir kadın, boşa harcanmış bir yaşam formudur! Daha fazlası değil!

* * *

Bazen 'Kadın güzelliğinin' ne kadar önemli ve değerli olduğuna dair bir şiire, bir makaleye, romana, bir sanat eserine veya bir yoruma rastlarsınız. Doğrudur hepsi...

Fakat en komiği nedir bilir misiniz?

Kadının 'güzelliğine' dair yapılmış bu değerlendirmeleri, kadının 'kişiliğine' yapılmış iltifatlar sanan, ve üstelik bunu üstüne alınan kadınlar!..

* * *

Ben 'politically correct' konuşma konusunda saplantılı değilim.. Trafikte canımı sıkan yaya veya sürücü kadınlara -eğer çirkinlerse- "Şuna bak! Hem çirkin, hem de trafiğin ağzına ediyor.." derim mesela, aynen Orhan Veli'nin "Hem dersine çalışmamış hem de şişman herkesten.." dediği şekilde.

Eğer felsefi açıdan düşünecek olursak...
Çirkin bir kadın gördüğünüzde Tanrı size bir mesaj göndermektedir:
"Bak, her sabah uyandığında bu yüzü görmek zorunda olmadığın için ne kadar şanslısın..."
Halinize şükredin ve oradan uzaklaşın.

Aptal bir kadına rastladığınızda varoluşun bunalımını hissedersiniz. Sayıları ne kadar da çoktur!
(Genellikle sürüler halinde dolaşıyorlar ve KRAL TV'nin kliplerinden bile daha sinir bozucu olabiliyorlar.)

Aptal bir kadın konuşmaya başlayınca mideniz bulanır.
Uzayın herhangi bir yerinde akıllı canlılar varsa acilen onların yanına ışınlanmak istersiniz.

EN KÖTÜSÜ İSE, çirkin ve aptal bir kadınla aynı mekanda bulunmak fakat oradan kaçamamaktır.

Öyle bir durumda kalırsanız, size sabırlar ve acil şifalar dilerim.
(Cehennemin neye benzediğini anlamaya başladınız herhalde?)

O kadının ağzını açmaması için dua edebilirsiniz ama bu duanız kabul olmaz!
(Denenmiştir)

Aptal bir kadın çenesini tutamaz ve sadece 'varlığıyla' bile çevreye ne kadar zarar verdiğini anlayamaz!

Dikkat: Aptal bir kadınla başbaşa kalmışsanız, imanınız ve sabrınız test ediliyor demektir.

Gülümsemeye devam edin. Esaretiniz bittiğinde ne büyük bir rahatlama hissedeceğinizi düşünün.

Bazen işe yarıyor. Yani yaraması gerek sanırım?
(Gerçi benim işime hiç yaramadı...)

Derler ki "Her güzel kadının ardında onunla uğraşmaktan bezmiş bir adam vardır."
Bu da çok doğru bir laftır!

Etrafta çok örneğini görürsünüz bunların... Sinemalarda, alışveriş merkezlerinde, velhasıl çok sayıda çiftin bir arada bulunduğu yerlerde kafanızı kaldırın da etrafa dikkatle bakın...

Nispeten güzel bir kadının yanında asık suratlı ve omuzları çökmüş bir adam görürseniz, ilk andaki tepkiniz "Bu herif nereden bulmuş bu kadını?" veya "Bu kadın ne arıyor böyle bir adamın yanında?" şeklinde olabilir.

Kardeşlerim, gözünüzü açın!
O adamın yerinde SİZ olmadığınız için şükredin. Eğer o kadınla başından beri birlikte olan siz olsaydınız, siz de işte o kadar hayattan bezmiş ve çökmüş olacaktınız.

Radyo dinliyordum: Bananarama, VENUS adlı şarkıyı söylüyordu.
Kadın güzelliğinin mitolojik sembolü: Venüs!

İşte o zaman düşündüm bunları.

VENUS
    Goddess on a mountain top
    Burning like a silver flame
    Summit of beauty and love
    And Venus was her name

    She's got it
    Yeah, baby, she's got it
    I'm your Venus, I'm your fire
    At your desire
    Well, I'm your Venus
    I'm your fire at your desire

    Her weapons were her crystal eyes
    Making every man mad
    Black as the dark night she was
    Got what no-one else had
    Wow !

    Venus was her name
    Yeah, baby, she's got it


Müzik ve Nostalji yazıları için TIK'layın

'Eskinin Adamıyla Nostaljinin Sesi' radyo programına SESLİ mesajla katılmak için TIK'layın!
"Eskinin Adamıyla Nostaljinin Sesi" radyo programına SESLİ mesajla katılmak için TIK'layın!


Müzik Zevkinizi Kendiniz mi Belirliyorsunuz?


Rock Müzik Dinleyicisinin "Kimse Bilmiyor" Sevinci


Sokak Çocuğu Ali ve 'Aşkımı Süpürmüşler' Şarkısı


Sosyal Medyada Paylaşılan Matematik Sorularının Arkasında Ne Yatıyor?


GIRGIR Mizah Dergisinin Öyküsü


1964-1966 İngiliz Beat Müziğinin Amerikan İstilası

Süper Kahraman Ne Yapsın?
Süper Kahraman Ne Yapsın?

Türk Çizgiroman Kahramanları Genel Bir Değerlendirme
Türk Çizgiroman Kahramanları
Genel Bir Değerlendirme

Çocukluğumuzun Kahramanları VIII - Barbar CONAN
Barbar CONAN