Pet Shop Boys - It's a Sin (1987)

Sağda solda uzman psikolog etiketiyle ahkam kesen bir sürü soytarı var. Bunların bazıları televizyon programı yapıyor; bazısı ise köşe yazısı, şiir hatta roman bile yazıyor.

Bana sorarsanız 'uzman psikologların' en zararlı türü, bu yukarıda saydığım işlerin hepsini birden yapmaya kalkanlar...

Bu saftorik ve medyatik tiplere bakınca "Bu muymuş yani? Bu işler bu kadar basit mi?" diye düşünüyorsunuzdur belki?

Piyasadaki mallar sizi yanıltmasın. İnsan psikolojisi derin bir denizdir.
Bu denizde bilmeden kulaç atmaya kalkan çok kişi boğulur gider.

İnsan duyguları çeşit çeşittir. Sevmek veya nefret etmek -sevgi ve nefret duyguları- en güçlü duygularmış gibi görünebilir mesela.
(Uzman psikologlarınız size böyle söylediyse sakın inanmayın onlara!)

En güçlü ve en yıkıcı duygu suçluluk duygusudur. Suçluluk duygusunun insan ruhunda yarattığı baskı ve azap o kadar şiddetlidir ki, bu duygudan kurtulmak için insan herşeyi yapabilir.

'Günah' kavramı ise insanın içinde suçluluk duygusu yaratmak için dinler tarafından oluşturulmuştur. Bu duygunun yarattığı azaptan kurtulmak içinse insanlara 'dinsel' bir kurtuluş çaresi sunulur ki ruhsal arınma gerçekleşebilsin.

"Ruhsal arınmanın yalnızca dini inançla sağlanabileceği" şeklindeki yargıyı insan bilincine yerleştirmenin yolu bundan geçer.

Katolik dininde günahtan arınmanın yolu 'itiraf ederek' nedamet getirmektir. Türkçe'de buna "günah çıkarmak" deniyor ama yanıltıcı ve yanlış bir çeviridir bu.
(O eylemin İngilizcesi confession olup, to confess=itiraf etmek fiilinden türetilmiştir. Dikkat ederseniz "sin-exsorcising" diye bir kavram yoktur)

Katolik inancına göre ruhsal arınma ancak Tanrı'nın bağışlayıcılığına sığınmakla mümkün olabilir. Günahın (yani suçluluk duygusunun) azabından (verdiği acıdan) kurtulmanın yolu, samimi bir pişmanlıkla af dilemektir.

Hristiyan teolojisi ve insan psikolojisi hakkında bu kadar laf yeter.
(Gerekirse sayfalarca yazar, bu konularda uzman geçinen daha nice zirzoplara bu işlerin esasını anlatırdım ama... bunu anlayacak kafa ne gezer o medya maymunlarında?)

Biz gelelim şarkımıza...

Neil Tennant, Newcastle'da doğdu ve Katolik olarak yetiştirildi. Katolik eğitimi almış eşcinsel bir müzisyenin It's a Sin gibi bir şarkı yazması da, artık daha fazla açıklamaya gerek bırakmıyor herhalde.

1987 tarihli bu şarkı suçlayıcı bir günah çıkarmadır. Neil Tennant günahlarını itiraf ederken Kiliseyi ve Tanrı'yı "pek çok şeyi günah kılmış olmakla" suçlamaktadır. Şarkının başında NASA'dan alınma bir geri sayma yer alır.

Şarkının klibi ise o zamanlar MTV'de unutulmaz imajlar yaratan bir klipti. Klipte Chris Lowe tarafından yakalanan Neil Tennant, Engizisyon mahkemesine çıkarılmaktaydı.

Bir kısım dini liderler bu şarkıyı övdüler ve popüler kültürde artık pek de yer almayan günah konusunu tekrar ortaya çıkardığını ve ciddi bir tartışmaya yol açtığını söylediler.

Şarkının sonunda Neil'in mırıldandığı Latince bir kısım vardır:
"Confiteor Deo omnipotenti vobis fratres, quia peccavi nimis cogitatione, verbo, opere, et omissione, mea culpa, mea culpa, mea maxima culpa"

Kabaca tercüme edecek olursak:
"Kadir-i mutlak Tanrı'ya ve siz kardeşlerime itiraf ediyorum: fikirlerimle, sözlerimle, eylemlerimle ve ihmallerimle, hatalarımla, hatalarımla ve en azap verici hatamla çok günah işledim."


Pet Shop Boys - It's a Sin (1987)

  When I look back upon my life
  It's always with a sense of shame
  I've always been the one to blame
  For everything I long to do
  No matter when or where or who
  Has one thing in common, too
  It's a.. it's a.. it's a.. it's a sin!
  It's a sin

  Everything I've ever done
  Everything I ever do
  Every place I've ever been
  Everywhere I'm going to
  It's a sin

  At school they taught me how to be
  So pure in thought and word and deed
  They didn't quite succeed
  For everything I long to do
  No matter when or where or who
  Has one thing in common, too
  It's a.. it's a.. it's a.. it's a sin!

  Father, forgive me
  I tried not to do it
  Turned over a new leaf,
  Then tore right through it
  Whatever you taught me, I didn't believe it
  Father, you fought me,
  'cause I didn't care
  And I still don't understand

  So I look back upon my life
  Forever with a sense of shame
  I've always been the one to blame
  For everything I long to do
  No matter when or where or who
  Has one thing in common, too
  It's a.. it's a.. it's a.. it's a sin!
  It's a sin!

Londra'da 1981 Ağustos'unun sakin bir öğleden sonrasında Marvel Comics'in eski editörü ve Smash Hits müzik dergisinin haşarı muhabiri Neil Tennant (10 Temmuz 1954, Yengeç Burcu), elektronik müzik aletleri satan bir dükkanda klavyeci Chris Lowe (4 Ekim 1959, Terazi Burcu) ile tanışır.

Hemen oracıkta bir grup kurmaya karar verirler.

Eskiden Pet Shop'ta çalışmakta olan arkadaşlarının onuruna, gruplarına Pet Shop Boys adını verirler.

Şimdi tabii, bu beyanat grup elemanlarına ait. İşin aslı gerçekten böyle mi? Yoksa Pet Shop Boys adı, bir takım fesat insanların ileri sürdüğü gibi; 1980'lerin başında New York'ta eşcinsellerin hip-hop kültüründe yer alan bir terimlere mi gönderme yapıyordu?

Rivayet odur ki, New York'taki bir Pet Shop'tan hamster alınır, canlı canlı naylon torbaya konur ve eşcinsel eleman bunu kendi cinsel zevkleri için kullanırmış.

Grubun adının bu rivayete gönderme yaptığı iddia edilir.

 


Müzik ve Nostalji yazıları için TIK'layın

'Eskinin Adamıyla Nostaljinin Sesi' radyo programına SESLİ mesajla katılmak için TIK'layın!
"Eskinin Adamıyla Nostaljinin Sesi" radyo programına SESLİ mesajla katılmak için TIK'layın!


Müzik Zevkinizi Kendiniz mi Belirliyorsunuz?


Rock Müzik Dinleyicisinin "Kimse Bilmiyor" Sevinci


Sokak Çocuğu Ali ve 'Aşkımı Süpürmüşler' Şarkısı


Sosyal Medyada Paylaşılan Matematik Sorularının Arkasında Ne Yatıyor?

KPSS sınvalarına hazırlanıyorsanız TIK'layın
Üniversite Eğitiminin Yararları


Teori Nasıl Yazılır?


Mutluluğun Formülü